Üyelerimizle Sohbetler serisi ile Teknolojide Kadın Derneği ailesi üyelerinden birini yakından tanıma, deneyimlerini dinleme ve teknoloji ile olan ilişkisini öğrenme fırsatı yakalıyoruz. Serimize Kurumsal Üyemiz ve Robot İstihdam Ajansı Kurucusu Canan J. Alkın ile devam ediyoruz. Yaptığımız röportajda Sayın Canan J. Alkın, teknolojiyi hayatına nasıl entegre ettiğinden, WTech ile tanışma hikayesinden, girişimi olan Robot İstihdam Ajansı’nı kurma hikayesinden ve robot-insan ilişkisi bağlamında metal yakaların iş hayatına entegrasyonundan bahsediyor.
1. Biraz kendinizden bahseder misiniz? Bugüne kadar nasıl bir kariyer yolculuğunuz oldu?
İTÜ TMDK’den mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Ardından Halkla İlişkiler önlisans , Sosyal Hizmet Uzmanlığı bölümlerini bitirdim. Şimdi de Bilgisayar Programcılığı bölümü 1. sınıf öğrencisiyim.
Kariyer yolculuğumu özetlemem gerekirse; az sayıda şirkette, uzun süre çalışma diyebilirim. Otomotiv, sağlık, turizm, inşaat, teknoloji sektörlerinde çalışarak Satış, Pazarlama, Dijital Pazarlama alanlarında yöneticilik yaptım. Dijital çalışan teknolojisi ile tanışınca pazardaki fırsatı ve geleceği görerek kendi işimi kurmaya karar verdim.
Robotları ve işimi çok seviyorum. 1,5 sene önce Türkiye’nin İlk Robot İstihdam Ajansı, ilk Robot Recruiter olarak ve 3 farklı robot teknolojisinin tek bir yerden istihdam edildiği; (Dijital Çalışan, Otonom-Mobil Robotlar, Kolaboratif Robotlar) dünyada başka bir örneği olmayan ‘yeni bir iş modeline’ de imza attık.
Bütün bunlarla beraber, birçok hobim var. Dönem dönem değişse de spor ve müzik vazgeçilmezim. Keman çalmak, yüzmek, tango yapmak, duvar boyama ve son dönemde de antikayla ilgileniyorum. Müzik hayatımın önemli bir parçası ve yaratıcı zeka anlamında beni son derece geliştirdiğini düşünüyorum.
2. Teknoloji ile olan bireysel ilişkinizden bahsedebilir misiniz? Teknolojiyi hayatınızda en çok nerelerde kullanıyorsunuz?
Hem kişisel hem profesyonel yaşamda teknolojiyi farklı şekillerde kullanıyorum. Yüksek teknolojinin lehimize kullanıldığında, yaşam kalitemizi iyileştirdiğini ve esneklik kazandırdığını düşünüyorum.
Teknolojiyi günlük hayatımın çoğu aşamasında enstrümanlaştırıyorum. Bir yerden bir yere giderken trafik durumuna bakarak karar veriyor, o süreyi podcast dinleyerek verimli bir şekilde değerlendirebiliyorum. Online alışveriş sayesinde alışverişlerimi genelde akşam daha sakin olduğum saatlerde yapıyorum. Sağlık takibi için bileklik kullanıyorum. Aynı zamanda, akıllı cihazlar ve mobil app’ler sayesinde dışarıdayken ev/ofis temizliğimiz yapılabiliyor ve ben de bundan faydalanıyorum. Teknolojiyi yeni aktiviteler yapmak, hobi öğrenmek veya uzaktan eğitim programlarına katılarak yeni beceriler kazanmak için kullandığım da oluyor.
Şu an yerli yabancı 39 farklı teknoloji tedarikçisi ile anlaşmamız bulunuyor. Robot aday havuzumuzu genişletmeye devam ediyoruz; dünyanın farklı ülkelerinden birçok şirket ve kişi ile zaman mekan bağımsız online toplantılar gerçekleştirerek işbirliği yapmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda ise, ChatGPT ve bazı AI uygulamaları en çok kullandığım teknolojiler .
3. Wtech ile yollarınız nasıl kesişti? Dernek ile olan ilişkinizden bahsedebilir misiniz?
Bir dijital platformda; Dernek Başkanımız Sevgili Zehra Öney’in teknolojide kadın girişimcileri desteklemek ile ilgili yayınını izledim, daha fazla bilgi almak için araştırmaya başladım. Derneğin misyonu, faaliyetleri yanı sıra toplumsal sorunları çözmek üzere ne kadar istekli oldukları en çok etkilendiğim kısım oldu diyebilirim. Hem toplumsal değişim yaratan, hem de girişimcileri cesaretlendiren Wtech ailesinin bir parçası olmak istedim.
Şimdi dernek içinde aktif olarak görev alıyor, farklı projelere katkıda bulunuyorum. Mentorluk programları ile öğrencilere dokunuyorum. Bu deneyimlerle birlikte hem kişisel gelişimime, hem de topluma hizmet etme fırsatına sahip oluyorum.
Bende buradan tüm teknoloji girişimcilerine seslenerek ailemize katılmalarını, derneğe ulaşmalarını öneriyorum. Derneğin adı Teknolojide Kadın Derneği olsa da cinsiyet farkı gözetmeksizin farklı sektörlerden birçok üyemiz bulunmakta.
4. Robot İstihdam Ajansını kurma hikayenizden bahsedebilir misiniz? Böyle bir girişim yapmak için nereden ilham aldınız? Endüstri 5.0 ile gelişen robot-insan işbirliğinde süper akıllı bir toplum yaratmak için vizyonunuz ve bu yönde attığınız adımlar nelerdir?
Başlangıçta şu temel soruyla yola çıktık: İnsanların robot gibi çalışması mı, robotların insanların yerine çalışması mı? Günümüz dünyasında en büyük şikayetleri zamanın etkin bir şekilde yönetilememesi, iş yükünün artması ve iş stresi olabilir.
Kurumsal dünyada çalıştığım dönemde RPA (Robotic Process Automation) teknolojileriyle tanıştım ve etkilendim. Dijital çalışan teknolojisinden ise daha da etkilendim. Bu noktadan hareketle, robot istihdamı fikri doğdu ve girişimcilik yolculuğum başladı.
Çözümlerimiz arasında en dikkat çekici olan, 48 saat içinde, şirketlerdeki açık iş rolü özelinde dijital çalışan istihdamı sağlamak. Bu teknolojiler tüm sektör ve departmanlarda kullanılabilen sisteme gömülü yazılım robotları. İçerisinde RPA, yapay zeka, makine öğrenmesi, doğal dil işleme, OCR gibi teknolojileri barındırıyor. Bu yeni nesil teknolojiler, iş süreçlerini insanların performansını birebir taklit ederek gerçekleştirebiliyor, hata payını sıfıra indiriyor ve her dilde etkileşim kurabiliyor. Ayrıca, bu teknolojiler kurulumu kolay no code teknolojiler.
Yetenek açığı, doğum, hastalık, istifa vb. ani durumlarda şirketinizdeki teknolojik altyapı ile uyumlu dijital iş arkadaşınızın departmanınıza kurulumunu gerçekleştiriyoruz. Aradığınız adayı bulmanız halinde robotu devre dışı bırakabiliyorsunuz. Aynı zamanda, kullandıkça öde gibi avantajları olduğu için, şirketin kaynakları verimli bir şekilde kullanılıyor. İnsan kaynaklarının insan+dijital çalışan iş birliğine odaklanması, yeni aday arayışlarını bu yeni evrimleşmiş sürece göre planlaması gerekiyor. Günün sonunda hepimiz yetenek açığından bahsediyoruz ancak çözüm yolumuzu değiştirmiyoruz.
Endüstri 5.0 tam da bu noktada teknolojinin insanlarla bir arada çalıştığı, iş birliği ve yaratıcılığın öne çıktığı bir dönemi simgeliyor. Robotlar ve otomasyon, insanların yüksek değerli işlere odaklanmalarına yardımcı olurken rutin, tehlikeli görevleri üstlenecekler. Bizim de misyonumuz bu teknolojilerinin yaygınlaştırılmasına aracılık etmek, süreci beraberce planlamak, ülke olarak rekabet gücümüzün artması, global e-ticaretten hak ettiğimiz payı alarak yeni istihdam yaratmaya katkı sağlamak.
Süper akıllı bir toplum; eğitim, sağlık hizmetleri, ulaşım ve çevre sürdürülebilirliği gibi alanlarda teknolojiyi kullanarak daha adil, sürdürülebilir ve katılımcı bir toplum oluşturur. Başka bir deyişle, teknolojiyi sadece verimliliği artırmak için değil, aynı zamanda insanların yaşam ve iş kalitesini, refahını iyileştirmek için kullanır.
5. İnsanların metal yakalara (Şirketiniz bünyesinde sunduğunuz dijital çalışanlar, kolaboratif robotlar ve otonom-mobil robotlara) yaklaşımı bugünlerde nasıl? Hangi noktalarda çekiniyorlar? Hangi konularda heyecanlanıyorlar?
Yapay zeka teknolojilerinin hızla iş dünyasına girmesi, yapay zeka destekli dijital çalışanlara olan talebi artırdı. Veriyi anlamlı hale getirebilmek için dijital iş gücü olmazsa olmaz. Bu yatırımı yapanların yaratacağı rekabet gücü ile bu yatırımı yapmayan şirketler arasındaki çeviklik ise en önemli gündem. Erken davrananarak pazardaki fırsatı ve iş yapış şeklini değiştirenler lider konuma yükselecekler. İşveren açısından bakıldığında durum oldukça kabul edilebilir. Çalışanlar açısından bakıldığında ise ne yazık ki doğru anlatılmadığı için halen tedirginlik yaratıyor. Altını çizmekte fayda var: Bu teknolojiler çalışanın yerine değil, yanına gelen, işbirlikçi teknolojiler.
Türkiye’de şu an robot teknolojilerine ilgi: en çok lojistik ve depolama robotları özelinde. Biz de o nedenle KOBİ’lere özel anahtar teslim robot projeleri kapsamında ücretsiz fabrika ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. İş süreçlerinizi yerinde analiz ederek anahtar teslim projeler sunuyoruz. Ayrıca, ‘Robot yatırımı yapılırken nelere dikkat edilmeli? Hangi iş sürecinde hangi robot kullanılmalı? Nereden başlanmalı?’ sorularını beraberce planlıyoruz.
Üretim sürecinde herhangi bir sorun var ise, satışa yapılan robot yatırımınızın bir anlamı olmayacaktır. 2025 yılında üretimde robot kullanım oranı yüzde 45’e çıkacak, dolayısıyla robot ve otomasyonla ilgili iş kolları çok daha önemli bir hale gelecek. Otonom mobil robotlara ilgi gün geçtikçe artıyor. Bu robotlar daha çok hizmet, üretim sektöründe kullanılan, haritalama özelliği sayesinde insan müdahalesi olmadan ortamı algılayabilen, bulunduğu tesis içerisinde özgürce hareket edebilen, ürün taşıma ve yerleştirme gibi işlemleri üstlenirler. Bu konuda yeni bir uygulama başlattık. Robotu ücretsiz olarak kurarak hem çalışanların teknoloji ile etkileşimini, hem de müşterilerinizin etkileşimini deneyimleme şansı sunuyoruz.
Robot teknolojilerinin geleceği oldukça heyecan verici. Yapay zeka, otonom mobil robotlar ve kolaboratif robotlar gibi yeni nesil teknolojiler iş dünyasını dönüştürerek daha akıllı, verimli ve sürdürülebilir bir geleceği müjdeliyor. İnsan-robot iş birliği sadece işin geleceği değil, aynı zamanda günümüzün yüksek performanslı işletmelerinin yeni normu olacak. Robotların olduğu bir gelecekte herkes en iyi yaptığı şeyi yapacak, insan daha değerli olacak.
Robot İstihdam Ajansı olarak biz de gerek 7/24 çalışan ülkeler arasındaki saat farklılıklarına da çözüm olan dijital çalışanlarla, gerekse kolaboratif robotlar ve otonom-mobil robotlar ile iş dünyasının gelecek ile buluşmasına aracılık etmeye devam edeceğiz. Ülke olarak bilime, teknolojiye, eğitime; bireysel olarak yeniden öğrenmeye, teknik ve teknolojik becerilerimizi geliştirmeye odaklanmalıyız.